-A-
Aba: Büyük kız kardeş,Abla,
Abıldamak: Emaklemek,çocuğun yerde diz üzerinde gezinmesi.
Agubat: Avukat
Aga :Buyuk erkek kardes
avla: Bahçe veya bostanların çevresine ince uzun ağaçlardan yapılan koruyucu.
afur :Ahırlarda yem vermek için duvara ağaçtan yapılmış tekne
Alaf:Hayvanlara verilen yem,ot
Annaç :Karsi yamac
Alamet: Pek çok ,Çok, Olduğundan büyük
Ağnatmak: Bir şeyi anlatmak.(Bu gün ne yapduğunu Ağnatdınmı.)
Ananmak:Yerde yuvarlanmak(Eşek ananıyodu)
--------------------------------------------------------------------------------
-B-
Bağrı yuka: Merhametli
Baynımak: Sağlıklı duruma gelmek,Maddi yönden iyileşmek
Bağırdak:Beşikte bebekleri saran sargı,Kadın göğüslüğü
Beddem: Yakılan Büyük Ateş
Bennenmek:Bir şeyi sahiplenmek
Bolubazarı: Bolu pazarı olan gün (Pazartesi)
Bıldır: Geçen yıl
Bidumuk : Azıcık
Biguruk:Birazcık
Badaşamamak: Anlaşamamak
Batakcı: Borcunu vermeyen, Dolandırıcı
Bağdaş: Dizleri büküp yere oturmak.
Börtdümek:Pişirilecek bir şeyi sıcak suya yatırmak
Bayrı: Bari
Bazamaç .:Sac üzerinde yapılan ekmek
Boduc ...Toprak veya agac testi
Burganak:Arabada odunları zincirle veya iple sıkıştırmaya yarayan sopa
--------------------------------------------------------------------------------
-C-
Cağlık :Dolap içindeki banyo(Ebeveyn banyosu)
Cırlamak: Tiz sesle bağırmak
Cırmalamak: Tırmalamak,
Cırmuk : Tırnakizi
Cebelleşmek: Birisi ile inatlaşmak,onunla oynaşmak
Culuk :Hindi
Cingan: Göçer, Çingene
Cırcır: Fermuar
Cazı: Cadı
Curu: Sulu olan yiyecek
Cıngıldatmak: İçinde sulu bir yemek olan kabı sallamak
Cember ...Kadın başörtüsü
Cöğüz:Ceviz
--------------------------------------------------------------------------------
-Ç-
Çepiş: Bir yaşındaki keçi
Çükündür: Şeker pancarı
Çon: Kalça
Çöğdürmek:Ayakta işemek,Ağdırmak
Çörten: Su oluğu
Çalmak: Sürmek
Çekişmek: Azarlamak,Kızmak
Çekişdümek:Birinin arakasıdan konuşmak, dedikodusunu yapmak
Çekel:Çayda balık avlamaya yarayan geniş uçlu metal alet
Çezmek: Çözmek
Çampıldatmak: Sulu bir şeyi sallamak
Çırpıştırmak: Dövmek
--------------------------------------------------------------------------------
-D-
Dam:Ahır
Daklaşmak:Birine sataşmak, peşini bırakmamak
Dedütdümek:Konuşturmak,Söyletmek
Dümbelek: Darbuka
Dombay: Manda
Döngel:Muşmula
Dingildek: Dik durmayan, Sallanan,Oynak
Dığdı: Örgüdeki her bir zincir (halk dili Dığdının dığdısı)
Debildemek: Kımıldama (halk dili. Debildeme geliyon.)
Dingilbaş gitmek:Takla atmak, Kafa üstüne düşmek
Değişük: Değişik
Dizlik: Uzun paçalı iş giysisi
Duragalmak: Yorulmak
Dekgelmek: Tanıdığın bir kişiye rastlamak.
Dutamak: Sığınacak güvenecek yeri olmak
Dünek: Kümes hayvanları ve kuşların tünediği yer.
--------------------------------------------------------------------------------
-E-
Ellehem : Meğer
Ecük: Biraz
Eyellim: Eğer ki...
Emeyara: İşe yarar
Emişmiş: Süt kardeş
Enük: Kedi Köpek yavrusu
Eysiran:Tekne kazımaya yarayan geniş ağızlı demir alet
--------------------------------------------------------------------------------
-F-
Filke: Musluk
Fışgı: Çer Çöp,Hayvan Gübresi Vb.
Fışırdamak: Sinirli bir halde kendi kendine söylenerek dolaşmak.
Filcan: Fincan
Fingirdek: Oynak, hoppa,fıkırdak
Fitil: Gaz lambasının yanan pamuktan yapılmış ucu.
--------------------------------------------------------------------------------
-G-
Gabak: Boynuzsuz koyun,koç .Başı açık.kel
Gabuk: Yara üzerinde meydana gelen sert tabaka.
Gabir: Mezar, Türbe
Ganırtma: Zorlama
Gangal:Halka şeklinde olan içinde yumurta süt ve yağ bulunan bir çeşit ekmek
Gağşak: Parçalanmaya yüz tutmuş, her tarafı oynak hale gelmiş
Gakılı: Dopdolu,çok yüklü
Gakışlamak: Sürekli olarak itmek,itelemek
Ganlıca: Zehirsiz,yenilebilen bir tür mantar
Garagabuk: Kestane
Garaltı: Belli belirsiz gölge
Gatmerli: Kat Kat
Gaygana:Sıvı hamurun tavada pişirilmiş şekli
Gege: Harmanda sap çekmeye yarayan eğri alet
Geme:Alt çenesi önde olana denir
Gelişatlı: Gösterişli
Gırmızı:Altın lira
Gırnata:Klarnet
Gıynaşdumak:Aralamak, tam kapatmamak
Gocana:En büyük amcanın karısı
Götgel:Al gel
Gözer:İri delikli kalbur
Gremese:Büyük altın
Güccek:Süt yumurta ve yağ katkılı küçük ekmek
Güllep:Dolap veya oda kapısını duvardaki kasaya tutturan menteşe
Güylek: Kova
Güğüm:İbriğin büyüğü
Guytak:Çukur
Gurabe:Kurabiye
--------------------------------------------------------------------------------
-H-
Hamarat:Çalışkan,becerikli,eli çabuk ve elinden iş çıkan
Hanay:Sofa
Helbet: Elbette
Here: Küçük
Hevle:Helva
Hırtlaşmak:Zıtlaşmak
Hışdama:Konuşma ,söylenme örnek:Hışdama bakalım ne yapacak
Hışır: Çok sert ,Dayanıklı Örnek: Şu adam çok hışır
Hıykırmak: Yüksek sesle söylenmek
Holluk:Kümes hayvanlarının yumurtladıkları yer
Hora geçmek: Makbule geçmek örnek:Getirdiğin gızılcuk çorbası çok hora geçti.
Horuz: Horoz
Höşmerim:Süt, un ve tereyağı ile yapılan yöresel bir tatlı çeşidi.
Husa: Endişe örnek:Sen husa çekme o bu işi yapar.
--------------------------------------------------------------------------------
I
Iccacuk: Sıcacık
Iı:olmaz,hayır,
Ilıca:Kaplıca
Işmar: Göz,kaş,Dudak ile yapılan işaret.
--------------------------------------------------------------------------------
-İ-
İbük:Horoz ve tavukların baş ve çene altındaki kırmızı et parçası
İdare:Tenekeden yapılmış küçük gaz lambası
İlazım:Gerekli ,Lazım
İlenmek: Beddua etmek.
İlistir:Delikli süzgeç
İlle.Mutlaka
İpti: Önce
İrelmek:Büyümek,gelişmek
İrezil: Rezil
İrkmek:Biriktirmek
--------------------------------------------------------------------------------
-K-
Kahirlenmek:Bir şeye üzülmek,Dertlenmek
Kayınçı:Kayın birader
Kapkacak:Tencere,tava,tabak, gibi mutfak eşyası
Kabuska: Bir tür lahana yemeği
Kavut: Darı Ununun Kavrulmuşu
Kelem:Lahana
Kemre:Hayvan Gübresi
Keş: Yağı alınmış yoğurt tortusunun fazlaca tuzlanarak gölgede kurutulması
Kırma:1-Av tüfeği,2-Anası ayrı Babası ayrı.Melez3-Hayvanlara verilen bir tür yem.
Koşan:Koyun sağmak için bağlanan ip
Kömüş:Manda
Köçü:Avlu
Kırmızı:Altın lira
Kuşene:Küçük tencere
Küllük: Çöplük
Küskü:Manivela
--------------------------------------------------------------------------------
-M-
Mobal: Günah,vebal.
Macir:Göçmen,muhacir
Mafaza: koruma,saklama
Mahna:Bahane
Mayha:Panayır
Malak: Manda yavrusu
Mani:Sık sık
Mapıs:Hapiste bulunan,tutuklu
Meh:Al
Mehel: Müstahak.Hak ettiğini bulmak.
Menemme: Galiba
Merdiman :Merdiven
Mertek:Ahırda çatının altına döşenen kalın ağaçlar.
Meymenetsüz:Asık suratlı,sevgisiz,çirkin.
Meymene meşmene:
Çok ağır tarzda birazda gönülsüz yapılan
Mühlet:Zaman,müddet.
Mundar:Pis, fena örnek. Bu tabak mundar olmuş.
Müdana:Minnet.
--------------------------------------------------------------------------------
-N-
Nacak:Baltanın küçüğü.
Naçar:Çaresiz,mecburen.
Namazla: Üzerinde namaz kılınan seccade.
Nangı: Hangisi?
Narasın:Ne gezer,ne arasın.
Nemenazıdım: Neyime gerek.Neyime lazım.
Negbet:Uğursuz
Neediyon Re:Ne Yapıyorsun
--------------------------------------------------------------------------------
-O-
Oğul:Arının baharda kovandan çıkardığı yavru.
Okuyucu:Nişan,düğün,kına gibi toplantılara davetiye götüren.Okuyucu.
Oluk:İçinden su nakledilen,ortası oyuk uzun ağaç.
--------------------------------------------------------------------------------
-Ö-
Öcü:Çocuk korkutmak için söylenen cin,peri,umacı anlamında sözcük.
Ödek:Korkak,yüreksiz,ödlek.
Ölen:Öğle zamanı.
Öyniyse: Öyle ise.
Örüklü: Taşırarak doldurulmuş
Örende: Öküz dürtmeye yarayan ucu çivili değnek
Örüzgar:Rüzgar.
Öteyaka:Karşı taraf
Ötürük:İshal olmuş.
Öz: Çay, dere
--------------------------------------------------------------------------------
-P-
Pala:Paçavra,bez parçası.
Paldırdamak:Bina içinde gürültü yapmak.
Pallamak:Parçalamak.
Pantul:Pantolon.
Pasak:Pislik,kir.
Pavruka: Fabrika.
Payırdak: Hemen ,acele ile,derhal
Pazı:Yufka açmak için hazırlanmış hamur topağı.
Peşgir: Evde dokunmuş havsız havlu.
Pılıpırtı: Bez parçaları.
Porumcu: Mübalagacı,yalancı,palavracı
Pıyır pıyır: Kolay çabuk çabuk
Patanak:Ayı yavrusu
Purç:Çam yaprakları demeti.
Pürçek:Başın ön ve yan taraflarından sarkan saçlar.
Pırna Pırna olmak: Herbiri bir tarafa dağılmak
--------------------------------------------------------------------------------
-S-
Sacayağı:Ocakta ateşe konularak üzerinde yemek pişirilen üç ayaklı demir.
Saçaklık:Evin tavanında ki çatı ile döşeme arasının üst kısmı.
Saduç:Güveye yol gösteren ve adetleri öğreterek rehberlik eden kişi.
Sahan:Bakırdan yapılıp,kalaylanmış yemek tabağı.
Sapak:Yolun yolların kollara ayrıldığı yer.
Sarma:Yaprak dolması.
Sası:Tatsız tuzsuz
Savak başı: Değirmen oluğuna suyun girdiği yer.
Sayvat:Direkler üzerine yükseltilmiş,etrafı açık,üst kısmı kapalı yer.
Seç:Harmanda samandan ayrılmış taneler yığını.
Seme:Aptal,sersem
Sepken: Rüzğarla gelen yağmur.
Set Pet: Tek ,tük
Sınmak: Denemek,sınamak.
Sıvatlık:Çamaşırhane
Sırnaşuk:Yüzsüz,arsız,şımarık.
Sorudak:Somurtkan,yüzü gülmez.
Sormak:Emmek
Sübek:Bebeklerin sidiğini toplayan kap
Sümsük:Birşeyi elde etmek için birine yalakalık yapan kişi.
Sürgüç bezi:Bulaşık bezi
Süzek: Kevgir.
--------------------------------------------------------------------------------
-Ş-
Şapırtdak: Çarçabuk,alel acele.
Şaplak:Şamar,tokat.
Şeherli: Şehirli olan kişi.
Şeytan arabası:Bisiklet.
Şırıkmak:Şımarmak.
Şura: işte,yakın bir yer tarifi.
--------------------------------------------------------------------------------
-T-
Taban:Dip,Temel.
Tafra:Yüksekten atıp,tutmak,kendisini büyük göstermek.
Tıhan:Tahin
Tokaç:Çamaşır döven ağaç alet
Tongurdak:Koyunlara takılan çan
Töngömen: Toy, cahil
--------------------------------------------------------------------------------
-U-
Uçgur: Don bağı.
Ummak: Ümit etmek.
Usul: Yavaş,hafif
--------------------------------------------------------------------------------
-Ü-
Ürküntü: Korku.
Üşenci:Tembel
Üsseet:Hemen,Anında
Üre:Yöreye özgü konuşmaya başlamadan önce söylenen kelime
Üren:Kızınca cümle başında söylenir.Örn: Üren sen kime kafa tutuyon.
Ütmek: Oyunda kazanmak
--------------------------------------------------------------------------------
-V-
Vıcık,vıcık: Çok sulu şey.
Vırık: Köpek yavrusu
Vığır,Vığır:Kurt gibi küçük hayvancıkların durduğu yerde sürekli oynaşması.
Vızırdak:Huysuz ve çok ağlayan çocuk.
--------------------------------------------------------------------------------
-Y-
Yağır:Çeketin yaka kısmına birikmiş olan kir.
Yanşımak:Bir şeyi sürekli tekrarlamak
Yüklük:Yatak konan dolap
Yuntu suyu: Bulaşık suyu
--------------------------------------------------------------------------------
-Z-
Zere :Meğer Örn:Zere benide yanında istedi.
Zerellim :Meğerse
|